Evlilik Enstitüsü’nden Psikiyatrist ve Psikoterapist Doç. Dr. Armağan Samancı’ya göre, Türkiye’de “erkek aldatır ama kadın aldatmaz” gibi bir önyargı bulunuyor. Buna karşılık kadınlar da eşlerini, flörtlerini aldatıyor hatta eşini aldatan kadın oranında artış gözüküyor. Ancak kadın ve erkeğin eşini aldatma nedenleri farklılık gösteriyor. Türkiye’de yapılan bir araştırmada evli kadınlara, “Eşinizden başka bir erkekten hoşlandınız mı” sorusu yöneltildi. Evliliği iyi olan kadınların yüzde 13’ü, evliliği orta derecede olan kadınların yüzde 9’u, evliliği kötü olan kadınların yüzde 100’ü “evet” yanıtını verdi. Samancı’ya göre, bu araştırma, mutsuz olan kadının aldatma olasılığının yüksek olduğunu gösteriyor. Eşlerini aldatan erkekler ise üç grupta inceleniyor. Bunlar şöyle sıralanıyor:
İlişkisindeki mutsuzluk nedeniyle mutluluk eksikliğini tamamlamaya çalışanlar: Bunlar daha çok evliliğin ilk 10 yılı içinde görülüyor.
Sürekli aldatma eğiliminde olan erkekler: Evlilik öncesinde de sonrasında da çoğul ilişkileri olan ve ilişkilerinde başarılı olamayan insanlar. Çocukluktan gelen iç çatışmaları var. Bağlı, güvenli ilişkiyi uzun süreli oluşturamıyorlar. Bu tür aldatma Türkiye’de daha çok yaşanıyor.
Bir ilişkinin içine istemeden çekilen erkekler: Bu gruptakiler evli erkeklerle birlikte olmayı tercih eden kadınlar tarafından ilişkinin içine çekilebiliyorlar.
Öte yandan aldatmanın nedenleri incelendiğinde yüzde 50 ile ilk sırayı duygusal anlamda yalnız bırakılma oluşturuyor. İkinci sırayı yüzde 30 gibi bir oranla eş ile iletişim kuramama, üçüncü sırayı ise yüzde 20 ile eşiyle cinsel sorunlar yaşama izliyor. Aldatan erkek suçlu çocuk gibi bakıyor.
Doç.Dr.Samancı’ya göre aldatan erkek kendini bazı ipuçlarıyla ele veriyor. Eşi tarafından aldatılan kadın, bazı belirsizlikler duyumsuyor. Öncelikle bir şeylerin yolunda gitmediğini fark ediyor. Ardından eşinin söylediklerinin birbirini tutmadığına tanık oluyor. Ayrıca, aldatan erkek, karısın gözünün içine “suç işlemiş çocuk gibi” bakıyor. Eve olan ilgisi ve eve ayırdığı zaman, cinsellik azalıyor.
Aldatıldığının ayrımına varan kadınların yüzde 50’ye yakınında güven duygusu ortadan kalkıyor, yüzde 35’i ise, Ailenin geleceğini düşünerek ‘kocam bunu nasıl yapabildi” diyor. Öte yandan aldatılan eşler ilk aşamada boşanmayı düşünse bile sadece yüzde 20’si boşanma konusunda adım atıyor. Yüzde 80’i ise sorunu çözme yoluna gidiyor. Aldatıldığını düşünen kadınlara, emin olmadan harekete geçmemelerini söyleyen Samancı, aldatılan kadınlara şu önerilerde bulunuyor:”Aldatılan kadın sorunu eşiyle paylaşsın. Yani, ‘böyle hissediyorum, böyle bir sorun var mı’ şeklinde konuşsun. ‘Evet’ yanıtı alındığında yas süreci, sıkıntı, uykusuzluk, tedirginlik dönemi başlayabilir. Bu dönem bir kaç hafta ile bir kaç Ay sürebilir. Aldatılan kişinin eşiyle biraraya gelerek sadece karşı taraftan değil kendinsinden de kaynaklanabilen sorunları çözmek için adım atması gerekiyor. Unutulmaması gerekir ki aldatılma çözülebilen bir sorundur. Çözüldüğü zaman da evlilikte geçmişe yönelik sorunları yeniden gözden geçirip çözebilmektedir.”