Kategori: Hamilelik

Hamile Kadınlara Güneş Uyarısı

Hamile kadınların hamilelik süresi boyunca çok çeşitli nedenlerle sağlık durumları risk altında oluyor. Bunda hamilelik nedeniyle yaşanan fiziksel değişimler kadar dış etkenler de oldukça önemli bir yer tutuyor. Gebelik nedeniyle zaten zayıf ve yorgun düşen kadın bedeni, bir de dış etkenler nedeniyle daha çok etkileniyor. Dış etkenlerin başta gelenlerinden biri de güneş ışığı. Cilde doğrudan temas eden güneş ışığı bilindiği gibi herkes için zararlı. Ancak hamile kadınlarda bu etkiler daha fazla zarara yol açabiliyor. Özellikle hamile bayanlar tatilde bu konuda daha hassas olmalılar.

Türk–Alman Jinekoloji Eğitim, Araştırma ve Hizmet Vakfı (TAJEV) Başkanı Prof. Dr. Cihat Ünlü, yaz sıcaklarında hamilelerin çok dikkat etmesi gerekenlerin başında yeterli sıvı alımı olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

”Bulantı ve kusmaların yoğun olduğu dönemleri atlattıktan sonra özellikle yaz aylarında günde üç litreye yakın sıvı tüketmek gebelikte gelişebilecek birçok problemin önüne geçecektir. Sıcak havalarsa, sıvı alımının önemini daha da arttıracaktır. Kabızlık, basur ve idrar yolu enfeksiyonu yeterli sıvı alımıyla önüne geçilebilecek problemlerin başlarında gelmektedir. Anne karnındaki bebeğin etrafındaki suyun esas kaynağı bebeğin kendisi olmakla beraber, annenin yeterli sıvı alımı da bebeğin su miktarında bir yere kadar etkilidir.

Gebelerin güneş ışınlarının dik olarak geldiği 11.00-15.00 saatleri arasında güneşlenmemesi en doğrusudur. Gebelikte salınımı artan bazı hormonlar, gebelerin güneş ışığına hassasiyetini arttırmakta, özellikle yüz ve karın bölgesinde kahverengi gebelik lekelerinin oluşumuna neden olmaktadır. Bu nedenle, güneşe çıkarken yüksek koruma faktörlü kremler, güneş gözlüğü ve şapka kullanmak gereklidir. Yine açık renk ve dar olmayan pamuklu giysiler tercih edilmeli, günlük duş alınmalıdır.”

Yaz sıcakları, yetersiz sıvı alımı, terleme, hijyen eksikliği, uzun süre ıslak mayo ile kalmakla ilişkilendirilebilecek diğer bir rahatsızlığın da kadınlarda sık görülebilen sistit denilen idrar yolları iltihabı olduğunu anlatan Ünlü, ”Sistit, kadınlarda sık görülür, çünkü mesaneden idrarı dışarı taşıyan boru, kadınlarda çok kısadır. Bu da enfeksiyonun kolayca mesaneye yayılarak sistit oluşmasına neden olur. Sistit, sık ve ağrılı idrar yapma, idrar yaparken yanma şeklinde belirti verir. Bu şikayetlerin varlığında hekime başvurmak önemlidir. Çünkü sistit tedavisiz kaldığında enfeksiyonun yukarıya çıkarak böbreklere yayılma ihtimali vardır” dedi.

Sistit oluşumunun önüne geçmek için bol sıvı almak ve hijyene dikkat etmek gerektiğini ifade eden Ünlü, az sıvı almanın, birtakım kristallerin birikimine neden olarak enfeksiyonu kolaylaştırdığını söyledi.

Gebelikte salınan progesteron hormonunun, idrar akımını sağlayan düz kasları gevşeterek, idrar akımını yavaşlattığını anlatan Ünlü, ”Büyüyen uterusun bası etkisi de bununla birleşince, gebelerin idrar yolu enfeksiyonu geçirmeleri daha da kolaylaşır. Gebelikte gelişen idrar yolu enfeksiyonu ile erken doğumu ilişkilendiren çalışmalar mevcuttur. Bu nedenle gebelik süresince yeterli sıvı alımına dikkat edilmesi çok önemlidir” diye konuştu.

AA

Share